Yokyer, Amerikan Tanrıları ve Anansi Çocukları gibi romanlara imza atan Neil Gaiman, Kırılgan Şeyler‘de bu kez öykü ve şiirleriyle çıkıyor karşımıza. 2007’de Locus ödülünü kazanan bu derlemede, “Zümrüt Dosya”, “Kapanış Saati”, “Güneş Kuşu” ve “Koltuğa Ekim Oturduğunda” gibi tek başlarına ödüllendirilmiş öykülerle birlikte bir Amerikan Tanrıları öyküsü olan “Vadinin Hükümdarı” da yer alıyor.
A. C. Doyle’dan Lovecraft’a, Ray Bradbury’den C. S. Lewis’e kadar uzanan bir çağrışım zincirinin görüldüğü bu metinlerde Gaiman, edebiyatın büyülü, fantastik ama hassas gerçekliğine yakından bakmaya davet ediyor bizi. Öykülerin, tıpkı hayallerimiz ve kalplerimiz gibi kırılgan şeyler olduklarını hatırlatıyor, özellikle de kâbuslardan ve gölgelerden doğan öykülerin…
Kırılgan Şeyler, Neil Gaiman, Çev. Zeynep Heyzen Ateş, İtyaki Yayınları, Şubat 2016, 436 sayfa
Kitaptan tadımlık bir bölüm:
Vahşetin Çağrısı
Fırlattım bir kenara gömleğimi, kitabımı, ceketimi, hayatımı
Bırakıverdim hepsini, bu anlamsız kabukları ve dökülmüş yaprakları
Yiyeceklerin ve tatlı suların aktığı bir pınar arayışında
Bir ağaç bulacağım on şişman adam kadar geniş
Gri köklerinin arasından tertemiz sular akan
Böğürtlenler bulacağım ve yaban elmaları ve fındıklar
Evim diyeceğim oraya.
Rüzgara adımı söyleyeceğim ama başkası bilmeyecek.
Ortalarına doğru ömrün, hayat denen bu ormanda
Gerçek delilik bizi ya özgür bırakır ya ele geçirir. Özüm
Suretim olacak bundan sonra.
Delirmiş olmalıyım, ayakkabılar ve evle birlikte mantığım da terk ediverdi beni.
Bir de cüretkarım ki sorma. Yeşilliğin arasından köklerime döneceğim ve yaprak ve dikenler ve goncalar içinden geçerek…
Ve ürpererek ara sıra.
Orman uğruna terk edeceğim kelimelerin bilgisini.
Ormana ait olacağım,güneşi kucaklayacak
Ve dilimde yeni bir dil gibi sessizliğin tomurcuklandığını hissedeceğim.